Küçük kızımız Doğa henüz birkaç aylıkken doktorumuz kızımızın solak olabileceğini söylediğinde bu konuda pek fazla düşünmemiştim. Zaten o yaşlarda henüz sağlak ya da solak olduğunu anlamak için henüz erkendi. Bir süre sonra mama sandalyesinde ya da bizimle sofrada oturan Doğa neredeyse her yemekte önündeki su bardağını devirdiğinde ise kızımızın da en az benim kadar sakar olduğuna karar verip çareyi ters çevrildiğinde bile içindeki sıvının dökülmemesini sağlayan özel tasarımlı bir bardak kullanmakta bulmuştum. Bardağını sağa değil de sol tarafına koymam gerektiğini ise aylar sonra farkettim! Bu arada bu bardakların gerçekten müthiş bir buluş olduğunu söylemek istiyorum. İçine koyduğunuz sıvıyı içebilmek için çocuklar bardağın ağzındaki gagalı kısmı emmek zorundalar. Tabii ki bu bardaklar benim gibi su bardaklarının durmadan dökülmesinden muzdarip bir başka anne olan Mandy Habermann(İngiltere) tarafından icat edilmiş. Ve bu fikrin ne kadar harika bir buluş olduğunu anlayamayan şirket sahiplerine derdini anlatabilmek için aylarca uğraşmış..
Neyse, su bardaklarının devrilmesi ile yaşamaya alışmışken kızımız anaokuluna başladı. İlk aylarda yaptıkları serbest(!) resim etkinliklerinin arasına kısa zamanda kes-yapıştır etkinliği adı verilen sanat eserleri de katıldı.. A4 sayfalara yapıştırılmış, kenarları tırtık tırtık kesilmiş yamuk yumuk mobilya, sebze, deterjan resimlerine (o hafta gazetelerden çıkan promosyon hangisi ise artık) baktığımda içim sevgi ile doluyordu ve önceleri bu resimler pek garip gelmiyordu. Ne de olsa çocuğumuz ilk kez makas kullanmaya başlıyordu ve bir süre sonra daha başarılı kesimler yapacaktı. Ancak bir süre sonra okul bahçesinde kaçamak bakışlar fırlattığım arkadaşlarının sanat eserlerine bakınca bizim eserlerin neden halen tırtıklı olduğu konusunda kafa yormaya başladım.Bu noktada internette biraz araştırma yapınca solakların normal makasları kullanmakta zorlandıklarını ve solaklar için tasarlanmış solak makasları, bıçakları, kalemtıraşları(Doğa kalemlerini açmaya çalışırken hepsinin uçlarını kırıyordu), dolmakalemleri vs. olduğunu öğrendim. Almanya'da neredeyse her kırtasiyede bulunan solaklar için hazırlanmış küçük kırtasiye makaslarından burada bulmak ise mümkün değildi.. Annemin ilk Almanya seyahatinde çocuklar için solak makası ve kalemtıraşının yanı sıra solak çocuklar hakkında yazılmış iki de kitap sipariş ettim. Makaslarımızdan birini anaokuluna verdik. Artık sanat eserlerimiz tırtıksız kesiliyor.Şimdi ilkokula başlayana kadar rahatız. Ama önümüzdeki yıl yazma çalışmalarına başladığında ikinci problemle karşılaşacağız. Solakların sıklıkla ayna yazısı denilen harfleri ve sayıları ters olarak yazma eğilimleri var. Doğa'da da bunu gözlemlemeye başladık. Ayrıca kendince yazdığı uydurma yazıları sağdan sola doğru yazıyor ve defterlerin sayfalarını da sondan başa doğru çeviriyor. İlkokul öğrencileri için hazırlanan ve harflerin çizimlerini gösteren yardımcı kitaplar da tamamen sağlak öğrencilere yönelik ve solaklar harfleri çizerken oradaki yönlendirmelere uyamayacaklar. Örn: Bir sağlak "E" harfi çizmek için yukarıdan aşağıya bir çizgi çekip üç kısa çizgiyi soldan sağa doğru çizerken solaklar bu çizgileri sağdan sola doğru çiziyorlar. Bu noktada özellikle ilkokul 1. Sınıfta ya da anaokullarında çizgi alıştırması yaptıran öğretmenlerin dikkatli davranarak bu öğrencilere harf çizimlerini uygun bir şekilde göstermesi gerekiyor. Yoksa sonuçta yazısı bozuk, çabuk yorulan ve yazmaktan nefret eden solak öğrencileri olacaktır.
Bir solak çocuk annesi.
31 Ekim 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)